Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi, geleneksel el sanatlarını tehdit eden bir etken haline geldi. Ancak, bu durumu değiştiren kişiler de var. 87 yaşındaki Ahmet Usta, yıllarını verdiği el emeğiyle sadece sanatı yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni nesillere de ilham veriyor. 2023 yılı itibarıyla birçok genç girişimcinin ve sanatçının ruhunu besleyen Ahmet Usta, hikayesini ve sanatını paylaşarak, sanata olan tutkusunu her gün yeniden canlandırıyor.
Ahmet Usta’nın hayatı, aile geleneği olan el sanatlarıyla iç içe geçiyor. Küçük yaşlardan itibaren babasından öğrenerek başladığı bu yolculuk, onu sadece bir usta değil, aynı zamanda bir mentor haline getirmiş. 1950’ler, Türkiye’de geleneksel zanaatların altın çağı olarak bilinirken; Ahmet Usta, bu dönemden beri el emeğiyle birçok parça üretmeye devam ediyor. O günden bugüne, çıraklar yetiştirip, farklı teknikler öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyor.
Ahmet Usta, özellikle ahşap oymacılığı ve geleneksel seramik sanatlarında uzmanlaşmış durumda. Yıllarca süren deneyimleri sayesinde, meydana getirdiği eserler, hem kaliteli hem de estetik açıdan dikkat çekici. Usta, kullandığı malzemelerin kalitesinden ve işçilikten ödün vermeden, her bir parçada ruhunu yansıtıyor. “El emeği göz nuru” ifadesinin gerçek anlamını yaşatan Ahmet Usta, çalışmalarını sadece birer sanat eseri olarak değil, aynı zamanda birer hikaye olarak da görüyor.
Ahmet Usta, bir gün mesleğini bırakmayı düşündüğü zamanları dahi hatırlamaktan keyif aldığını belirtiyor. “Yenilikçi düşünce, değişim ve gelişim, her zaman var. Ancak geleneksel yöntemler de en az yenilikler kadar değerlidir. Ben bu yöntemi sürdürdükçe yeni nesillere de aktarabileceğimi düşünüyorum.” diyen usta, gençlerin bu sanata olan ilgisini artırmak için çeşitli atölye çalışmaları düzenliyor. Amaç, el sanatlarının sadece geçmişten gelen bir miras olmadığını, aynı zamanda geleceğe taşınması gereken bir hazine olduğunu anlatmak.
Son yıllarda sayısı artan el sanatları atölyelerine ve sergilere katılan Ahmet Usta, burada gençlere bir şeyler öğretmenin yanı sıra, onların gözünde sanatın ne denli önemli bir yer kaplayabileceğini göstermeyi amaçlıyor. “Bizim işimiz, sadece bir ürün ortaya koymak değil; aynı zamanda bir kültürü, bir geleneği yaşatmaktır" diyor Usta. Öğrencilerine bu bakış açısını aşılamak için çaba sarf eden Ahmet Usta, kendisi gibi düşünerek büyüyen bir nesil oluşturmayı hedefliyor.
Beşinci kuşak sanatçılar yetiştiren Ahmet Usta, el sanatlarının sırlarını yeni nesillere aktarmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor. “Onlar geleceğin sanatçıları, benim görevim onlara ışık tutmak ve onları desteklemektir.” diyerek, gençlerin potansiyeline olan inancını vurguluyor. Usta, çalışmalarıyla sadece geçmişin izlerini değil, aynı zamanda geleceğin temellerini de oluşturuyor.
Özetle, 87 yaşındaki Ahmet Usta, el emeği ve sanatı bir yaşam biçimi olarak görüyor. Onun hikayesi, yaşının yalnızca bir sayı olduğunu ve tutku ile çalışmanın her zaman karşılığını bulduğunu gösteriyor. Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatmaya devam eden usta, genç nesillere ilham vermeye ve onların kalplerinde sanat aşkını aşılamaya kararlı. Ahmet Usta'nın azmi, mesleğini aşkla yapmasının ne denli değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.