Bilecik’in kültürel mirasının en güzel örneklerinden biri olan Ramazan topu geleneği, burada yaşayan bir vatandaş sayesinde tam 30 yıldır yaşatılıyor. Bu özel geleneği sürdüren isim, Ramazan ayının manevi atmosferini pekiştirmek ve toplumun bağlarını güçlendirmek amacıyla her gün, iftar saati geldiğinde top atışları gerçekleştirmektedir. Ücretsiz olarak yapılması en dikkat çekici özelliklerinden biri olan bu etkinlik, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Geleneğin yaşatılması, sadece bir bayram havası değil aynı zamanda kültürel bir sorumluluk olarak da değerlendiriliyor.
Ramazan topu geleneği, Osmanlı döneminden günümüze miras kalan yaşamsal bir ritüel olarak bilinir. İlk olarak 1820’lerde İstanbul’da uygulanan bu gelenek, zamanla tüm yurda yayılmış ve her şehir; kendi dinamiklerine ve kültürel yapısına uygun biçimde bu geleneksel uygulamayı benimsemiştir. Bilecik’te yaşayan ve bu geleneği sürdüren Ahmet Yılmaz, bu özel uygulamanın sadece bir kutlama değil aynı zamanda toplumu bir araya getiren bir etkinlik olduğunu ifade ediyor. Yılmaz, Ramazan ayının bereket ve paylaşım ayı olduğunu, bu gelenek ile de insanların bir araya geldiğini ve dayanışma duygusunun pekiştiğini belirtiyor.
Her gün akşam ezanından önce atılan top, ruhsal bir dinginlik yaratmanın yanı sıra sabırsızlıkla beklenen iftar vaktini, müslümanlar için bir özlem ve sevinç kaynağı haline getirir. Yılın bu özel döneminde, insanlar sadece fiziksel açlıklarını gidermekle kalmayıp, aynı zamanda manevi olarak da doygunluk hissederler. Yılmaz, “Her gün aynı saatte top patlatmak, o anı beklemek ve o anı yaşamak herkes için çok kıymetli. İnsanlar, Ramazan’da bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorlar,” diyor.
Yılmaz’ın her gün büyük bir coşkuyla gerçekleştirdiği top atışı, yalnızca Bilecik halkı için değil, çevre illerden gelen ziyaretçiler için de büyük bir merak konusu. Ayrıca, bu etkinlik sayesinde Ramazan ayının ruhu, genç nesillere de aktarılmış oluyor. Çocuklar, top sesini duyar duymaz aileleriyle birlikte sokaklara akın ederek bu geleneği ve coşkuyu yerinde yaşamak için sabırsızlanıyor.
Bilecik Belediyesi de Yılmaz’ın bu geleneği sürdürmesini destekliyor ve etkinliklerin organize edilmesine yardımcı oluyor. Ramazan ayı boyunca, bu gelenek selam durarak dinleyen birçok misafir ve turist de dahil tüm insanları bir araya getiriyor. Etkinlik boyunca sosyal medyada paylaşımlar yaparak, daha fazla insanın bu geleneği tanımasını sağlıyor. Bilecik halkı, Ramazan topunun sesini, komşuluk ilişkilerini kuvvetlendirmek, yardımlaşmak ve paylaşmak için bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Ahmet Yılmaz, her akşam ezanı okunduktan sonra bir araya gelen kalabalığı görünce, bu geleneğin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladığını ve aynı heyecanı yaşadığını ifade ediyor. “Neden ücret alayım ki? Ben burayı bir iş olarak görmüyorum. Bu bir gelenek, bir sorumluluk. İnsanların mutluluğu benim için her şeyden önemli,” diye ekliyor. Bu duygu dolu yaklaşımı sayesinde, Yılmaz’ın Ramazan topu geleneği, her yıl daha fazla insana ulaşmayı ve gönüllere dokunmayı başarıyor.
Sonuç olarak, Bilecik’te 30 yıldır süregelen Ramazan topu geleneği, sadece bir kültürel miras değil, aynı zamanda insanların bir araya gelerek kaynaşmasını sağlayan özel bir etkinliktir. Ahmet Yılmaz gibi fedakar ve geleneklerine bağlı bireylerin varlığı, bu tür değerlerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için büyük bir önem taşımaktadır. Bu ve benzeri gelenekleri yaşatmak, sadece Bilecik halkının değil, tüm Türkiye’nin kültürel zenginliğine katkı sağlamak anlamına geliyor.