Son yıllarda, sosyal medya platformlarının yükselişiyle birlikte gençlerin dikkatini çeken bir trend haline gelen video çekimleri, bazen hayati tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Genç bireyler, video içerikleri üretme arzusu ile karşılaştıkları riskleri göz ardı edebiliyor. Takipçi kazanma mücadelesi, onları dikkat çekici ve ilginç içerikleri oluşturma konusunda cesaretlendirirken, bazen bu durum tehlikeli durumlardan kaçınılmaz hale gelebiliyor. Hayatlarını tehlikeye atan bu durumlar, kimi zaman dramatik olaylarla sonuçlanabiliyor.
Günümüzde gençlerin sosyal medya platformlarında daha fazla takipçi kazanmak için başvurduğu yöntemler giderek tehlikeli bir hal alıyor. Özellikle TikTok, Instagram ve YouTube gibi platformlar, içerik üreticilerine büyük fırsatlar sunarken, bazıları bu fırsatları yanlış değerlendirebiliyor. Eğlenceli bir içerik yaratmak hedefiyle girilen tehlikeler, bazen fatal kazalarla sonuçlanabiliyor. Rapora göre, son iki yıl içinde video çekimi sırasında meydana gelen birçok kaza kaydedilmiştir. Basında yer alan haberler bu tür olayların sıklığını gözler önüne seriyor. Birçok genç, çekim yaparken yüksekliklerden düşme, araç trafiğine dalma veya doğal tehlikelerin göz ardı edilmesi gibi hayati risklerle karşı karşıya kalıyor. Bu durumu, sadece sosyal medya trendleriyle sınırlı tutmamak gerekiyor; aynı zamanda gençlerin dijital dünyaya olan bağlılıkları düşünülmelidir.
Sosyal medya platformlarında paylaşılan videoların genellikle dikkat çekici ve yaratıcı olması beklenir. Ancak, bazı içerik üreticileri bunun ötesinde tehlikeli durumlara yer verme eğilimindedir. Geçtiğimiz yıl yaşanan bir olayda, genç bir birey, yüksek bir binanın tepe katında video çekmeye çalışırken dengesini kaybederek düşme tehlikesi geçirmiştir. Olay sonrasında genç, ekip arkadaşlarının hızlı müdahalesi ile kurtarılmıştır, ama bu durum, video çekmenin risklerini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bunun yanı sıra, video çekimi esnasında var olan geçişler de oldukça dikkat çekici ve tehlikeli hale gelebiliyor. Gençlerin sürüş halindeyken video çekimleri yapması, hem kendi hayatlarını hem de diğer sürücülerin hayatlarını tehdit eden bir duruma yol açıyor. Türkiye'de yapılan bir araştırma, gençlerin düzensiz bir şekilde araç kullanma alışkanlıklarının, sosyal medya üzerinden izlenme kaygılarıyla artış gösterdiğini ortaya koydu. Her yıl gençlerin video çekimi uğruna kazalara karışıyor olması, sosyal medyanın bu yönünü sorgulanabilir hale getiriyor.
Gençlerin tehlikeli video çekimlerine olan tutkusu, toplumda bu tür durumlarla ilgili farkındalık yaratma gerekliliğini ortaya çıkardı. Aileler, öğretmenler ve medya profesyonelleri, gençlerin bu tehlikeli eğilimlerini değiştirebilecek adımlar atmalıdır. Özellikle gençlere, sosyal medya platformlarına karşı daha bilinçli ve sorumluluk sahibi olmaları gerektiği öğretilmelidir. Bunu başarmanın en etkili yollarından biri, gençlere riskleri açıklamak ve onlara güvenli alternatifleri sunmaktır. Eğlenceli ve yaratıcı içerikler üretmek için halen birçok güvenli ve yaratıcı yollar mevcuttur. Hayat kurtarma anlarına ve kazalara şahit olmak, genç bireylerin eğlenceli içerik üretiminin yanı sıra dikkatli ve güvenli olmayı öğrenmelerinin önemini daha da vurguluyor. Sosyal medya gezegeninde geçirdiğimiz zamanı düşünürken, gençlerin neyin peşinde gittiğini sorgulamak ve onlara yön vermek, tüm topluma düşen ortak bir sorumluluktur. Unutulmaması gereken bir şey var: Hayat, her şeyden daha değerlidir. Sosyal medyada dikkat çekmek için hayatı riske atmak, elde edilecek ün veya takipçiden çok daha önemlidir. Gençlerin, video çekimi uğruna canından olmaması önemlidir.