İstanbul'da, devrimci mücadelenin sembolü olarak bilinen DHKP-C ile bağlantılı olarak gerçekleştirilen büyük bir operasyon, güvenlik güçlerini harekete geçirdi. 9 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen operasyon kapsamında, İstanbul'da farklı dönüşümlerde görev almış belediye çalışanları ve DHKP-C üyeleri gözaltına alındı. Gözaltına alınanların arasında özellikle Şişli Belediyesi eski başkanı Şükrü Genç'in de bulunması, bu olayın medyada geniş yankı bulmasına neden oldu. Gözaltına alınanların sayısının 35'e ulaştığı bildirildi.
DHKP-C, Türkiye'de aktif olan bir sol görüşlü silahlı örgüt olarak bilinir. 1994 yılında kurulan bu örgüt, çeşitli zamanlarda devlet ve güvenlik güçlerine yönelik eylemlerde bulunan bir yapı olarak ön plana çıkmıştır. Son yıllarda, devletin bu yapıya karşı yürüttüğü operasyonlar artarken, özellikle yerel yönetimlerle olan ilişkileri sorgulanır hale gelmiştir. Gözaltına alınan kişilerin bazıları, çeşitli dernek ve sosyal hizmet kuruluşlarında görev almış, bazıları ise doğrudan siyasette aktif bir rol üstlenmişlerdir. Operasyonun arka planında yer alan temel sebeplerden biri, uzun zamandır süregelen istihbarat çalışmaları sonucunda elde edilen bilgilerdir. Güvenlik güçleri, daha önceki yıllarda DHKP-C'ye yönelik yapılan operasyonların sonuçlarını değerlendirerek, yeni bir yapılanma ihtiyacı hissedip bu büyük operasyonu gerçekleştirdi. Bu süreçte gözaltına alınanların çeşitli sosyal yardım projeleri ve dernekler aracılığıyla DHKP-C'nin faaliyetlerini destekledikleri iddia edilmektedir.
Özellikle Şişli Belediyesi'nin eski başkanı Şükrü Genç'in operasyonda gözaltına alınması, hem medyada hem de kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı. Genç, siyasi kariyeri boyunca sosyal demokrat politikaları ön planda tutan bir isim olarak dikkat çekiyordu. Ancak, DHKP-C ile olan bağlantıları nedeniyle gözaltına alınması, destekçileri ve muhalefet arasında tartışmalara yol açtı. Genç'in, opération sırasında alınan ifadeleri, belirleyici bir rol oynayabilir ve DHKP-C'nin İstanbul'daki yapılanması hakkında önemli bilgiler sunabilir. Kamuyundaki tepkilerin yanı sıra siyasetçiler arasında da durum farklı değerlendirmelere tabi tutuluyor. Bazı muhalefet temsilcileri, yapılan operasyonu siyasi bir baskı olarak nitelendirirken, hükümet kanadı ise operasyonu terörle mücadele bağlamında değerlendiriyor. Bu süreç, farklı görüşlerin ve siyasi bakış açıların çarpışmasına sahne olurken, olayın derinlemesine araştırılması gerektiği vurgulanıyor.
Gözaltına alınanların ifadeleri, güvenlik güçleri tarafından titizlikle incelenecek ve ilerleyen günlerde olayı daha net bir şekilde aydınlatacak verilerin elde edilmesi bekleniyor. Ayrıca, bu operasyon sonrası DHKP-C’nin diğer unsurları üzerine yürütülecek çalışmaların artması muhtemel görünüyor. İstanbul’daki belediyelerdeki etkinliklerin takip edilmesi ve olası bağlantıları olan kişilerin belirlenmesi amacıyla geniş çaplı bir araştırmanın başlatıldığı belirtiliyor.
Sonuç olarak, İstanbul'da gerçekleştirilen bu büyük DHKP-C operasyonu, sadece gözaltına alınanların değil, aynı zamanda Türkiye'nin siyasi yaşamının seyrini etkileyebilecek sonuçları beraberinde getirebilir. Halkın güvenliğini sağlamak amacıyla yürütülen bu tür operasyonlar, terörle mücadele politikalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeleri dikkatle takip ederek aynı zamanda sosyal ve siyasi dinamiklerin etkisini de gözlemlemek yerinde olacaktır.